Ana içeriğe atla

Türkiye’de Yazılım Sektörü ve İç Piyasada Talebe Bakış

Türkiye bilişim sektörü her yıl yüzde 14 oranında büyüme göstermekte olup, bilişim pazarının büyüklüğü 30-32 milyar dolara yaklaşmaktadır. Donanımın pazar payı %72 olup, yazılım ve hizmetlerde bu oran %28’dir. Diğer ülkelerdeki ortalamalara baktığımızda donanımın bilişim harcamalarından aldığı pay %39’dur (dünya ortalaması). Bilişim sektörünün gelişebilmesi ve bir sıçrama yapması için Türkiye’de yazılım ve hizmetlerin hızlı ve sağlıklı büyümesi gerekmektedir.

Sektörde 3.500-4.000 civarında firma faaliyet gösteriyor. Bu firmalar ağırlıklı olarak Ankara ve İstanbul’da faaliyetlerine devam ediyorlar. Ankara’da güvenlik ve savunma yazılımları ile kamu sektörüne yönelik yazılım geliştirme hizmetleri sunan firmalar çoğunlukta bulunuyor. İstanbul’da ise sistem yazılımları ve uygulama yazılımları üreten firmaların ağırlıklı olduğu görülüyor. İzmir ise yazılım konusunda son 3-4 yıldır atakta ve daha çok uygulama yazılımı (ERP, satış dağıtım, depo uyg., HBYS vb.) üretiyor. İhracata bakacak olursak, Türkiye’de 100 civarında şirket 50 ülkeye ve 12 serbest bölgeye yaklaşık 250 milyon dolar yazılım ihracatı gerçekleştiriyor (yazılım ihracatı ile ilgili detaylara önümüzdeki yazılarda değineceğiz).


Türkiye’de bilişim sektöründe ürün geliştiren firmaların neredeyse tamamı İç Pazar taleplerine karşılık vermek için ortaya çıkan bağımsız yerli firmalardır. Dolayısıyla iç pazar taleplerinin kendisi bu firmaların faaliyet alanlarını belirlemektedir. Sektörde yazılım ürünü geliştiren firmaların neredeyse %50’si imalat, otomasyon ve yönetim alanında hizmet vermektedir. Firmaların işletme maliyetlerini azaltma ve verimliliği arttırma gibi hedefleri olduğu sürece, bu sektörde, yeni yazılım ürünlerine ihtiyaç duyulacaktır. Bilgi güvenliği, yapay zeka, karar destek sistemleri ve haberleşme teknolojilerindeki son gelişmelerin bu sektörlerde kullanımıyla ve yazılım ürünlerine eklenmesiyle, piyasaya tamamen yeni çözümler sunulabilir.

Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörüne getirilen denetleme mekanizmaları ile bilişim bu sektörün önemli bir parçası olmuştur. Firmaların %24’ü bu sektörlerde faaliyet göstermektedirler. Bilişim teknolojilerinin yardımıyla sigortacılık sektöründe “eksperlerin” ve sektördeki diğer kurumların faaliyetleri daha etkin bir şekilde denetlenebilmektedir. Bankacılık sektöründe interaktif bankacılık hizmetleri ve internet bankacılığı alanında hızlı gelişmeler yaşanmaktadır.

Türkiye’nin jeopolitik konumu, taşıma ve lojistik sektörünü önemli bir konuma getirmektedir. Depolama, taşıma ve gümrükleme, kişiselleştirme, çapraz sevkiyat, yolda birleştirme ve müşteriye özel işlemler (etiketleme, paketleme, palet bozma vs.) gibi iş süreçlerinin yönetimi için bilişim teknolojilerine ihtiyaç duyulmaktadır. Araştırma yapılan firmaların %20’si taşıma, depolama ve lojistik sektöründe faaliyet göstermektedir.

Kamu sektörüne hizmet veren yazılım firmaları bilişim sektöründeki %31’lik bir dilimdedirler. Özellikle 2000 yılından itibaren AB, tüm kamu hizmetlerinin elektronik ortamda erişilebilir hale gelebilmesi amacıyla “eAvrupa” ve “eAvrupa+” girişimlerini başlatmıştır. 2003 yılında Girişim “e-Dönüşüm” projesi hayata geçirilmiştir. “e-devlet” programıyla kamu, bilişim sektörünün sunduğu yeniliklerle yeniden yapılanma sürecine girmiş ve bu çerçevede pek çok programa imza atmıştır.

Telekomünikasyon sektöründe 2000 yılından bu yana gerçekleşen hızlı yenilenme ile sektörde yenilikçi ürünlere (donanım, yazılım) duyulan ihtiyaç sürekli artmaktadır. Önümüzdeki yıllar mobil teknoloji geliştiricileri ve sektöre mobil iş çözümleri sunan firmalar için oldukça önemlidir. 3G teknolojisinin getirdiği yenilikler, otomatik tanıma sistemleri (yüz tanıma ya da iris tanıma), iş modelleme teknikleri ve veriyi daha mükemmel değerlendirebilecek yazılımlar birlikte kullanılarak yeni nesil mobil iş çözümleri oluşmaktadır. Bu çözümler sağlık, eğitim, lojistik, üretim, finans, bankacılık, satış/dağıtım, sigortacılık sektörlerinde kolay hayata geçirilebilirler.
Referanslar
1. Nermin SÖKMEN, Türkiye’de Yazılım Üreticilerinin Yetkinlik Düzeyi, Firmaların ve Sektörün Gelişimi cilt 1, TUBITAK, BILGEM
2. http://www.bthaber.com.tr/?p=8065

Deniz KILINÇ

Yorumlar

  1. Bilgileriniz harika aradığım hemen hemen her şeyin sayfanızda bulabiliyorum. Restaurant programı üreticisi olarak teşekkür ederim..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

UML ve Modelleme – Bölüm 4 (Class (Sınıf) Diyagramları)

Bir önceki makalemizde UML modellemede kullanılan ilk diyagram olan Use Case diyagramını incelemiştik. Bu makalemizde nesne tabanlı programlamada kullanılan sınıflar ve sınıfların arasındaki ilişkileri modelleyebileceğimiz diyagramlar olan Class(Sınıf) diyagramlarını inceleyeceğiz. UML’de sınıflar, nesne tabanlı programlama mantığı ile tasarlanmıştır. Sınıf diyagramının amacı bir model içerisinde sınıfların tasvir edilmesidir. Nesne tabanlı uygulamada, sınıfların kendi özellikleri (üye değişkenler), işlevleri (üye fonksiyonlar) ve diğer sınıflarla ilişkileri bulunmaktadır. UML’de sınıf diyagramlarının genel gösterimi aşağıdaki gibidir. Şekil 1. Class Diyagram Şekil1’de görüldüğü üzere bir dikdörtgeni 3 parçaya bölüyoruz. En üst bölüm sınıf adını, orta kısım özellik listesini (üye değişkenler) ve en son kısım, işlev listesini (üye fonksiyonlar) göstermektedir. Çoğu diyagramlarda alt iki bölüm çıkarılır. Genelde tüm özellik ve işlevler gösterilmemektedir. Ama

Yazılım Maliyet Tahmineleme Tecrübeleri

Yazılım mühendisliğinde maliyet hesabı her zaman problem olmuştur. "Bu iş kaç Adam/Gün tutar?" sorusuyla sıkça karşılaşıyoruz. Adam/gün veya Adam/ay ölçütleri bir kaynağın/kişinin belirtilen zaman dilimindeki iş gücü anlamına gelir. Tabi bu noktada yine kafa karışıklıkları başlar. 6 A/G'lik bir işi hızlandıralım diye 2 kişi ile yapmaya çalışsak ve kaynak/kod, modül, altyapı, insan vb. her bir şeyi bir kenara bıraksak, matematiksel basit formülle 6/2=3 A/G'de biter? Gerçek hayat böyle değil, öncelikle bunu anlamamız lazım. Hep şu örnek verilir; "Aynı bebeği 2 kadın birlikte daha kısa sürede doğurur mu?" Eğer bunun cevabı "Evet" ise (veya bir gün böyle bir durum ortaya çıkarsa), yazımı değiştirmem gerekecek:) Mevzu gerçekten derin...Maliyet hesabı; bulunduğunuz firmanın yazılım süreçlerini hangi methodlarla uyguladığına, ilgili işin o dönemdeki aciliyetine, (şirket yönetiminin baskısına:)) vb. bir çok duruma bağlı olabilir. Örneğin; bizim firmada e

UML ve Modelleme – Bölüm 3 (Use Case Diyagramlar)

Önceki iki makalemizde ( 1 , 2 ) UML’e genel olarak değinip ve modellemede kullanacağımız dokuz diyagram hakkında bilgiler vermiştik. Bu makalemizde Use Case diyagramından detaylı bahsedeceğiz. Öncelikle, genel Use case diyagramının tanımını hatırlayalım. “Bir kullanıcı ve bir sistem arasındaki etkileşimi anlatan senaryo topluluğudur.” Ivar Jacobson Senaryo tanımı için der ki: “Aktörle sistem arasında gerçekleştirilen, sonucunda aktöre farkedilir getirisi/ faydası oluşan etkileşimli diyalogdur. ” UML Use Case Diyagramları  sistemin işlevselliğini açıklamak amacıyla kullanılır. Sistemin birbirinden ayrı özelliklerinin detaylarını göstermekten ziyade, Use Case Diyagramlar, tüm mevcut işlevselliği göstermek için kullanılabilir. Buradaki en önemli noktalardan biri,   Use Case Diyagramlar temelde sequence diyagram ve akış diyagramlarından farklıdır. Use Case diyagramlar dört ana elemandan oluşmaktadır. Aktörler , Sistem (Proje kapsamını belirtir) , Use Caseler ve bunlar ara