Ana içeriğe atla

Software as a Service (SaaS) Nedir?

Bu işin Türkçesi Servis olarak yazılımdır... Yani yazılımların servis olarak son kullanıcılara sunulması. Şimdi bunu açıklayalım.

Geleneksel yöntemle ihtiyaç duyduğumuz programları satın aldığımız cdler ile ya da setup dosyaları aracılığıyla bilgisayarlarımıza yüklüyoruz. Programın ihtiyaçları doğrultusunda yeni donanımlar, sunucular ve başka ürünler de (öreneğin veritabanı yönetim sistemi gibi) almamız gerekebiliyor. Örneğin bir resim düzenleme programına ihtiyaç duyduğumuzda hangi resim düzenleme programını kullanacağımıza karar veriyoruz ve programın kurulum dosyasını bir şekilde temin edip bilgisayarımıza yüklüyoruz. Bu programı kullanabilmek için de minimum sistem gereksinimlerini karşılamak zorundayız. Bu da yeni bir ekran kartı, bellek takviyesi ya da işlemci değişikliği gibi bir takım maliyetlerin ortaya çıkması anlamına geliyor...


Kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayacak ve onları bu tür maliyetlerden kurtaracak olan SaaS yaklaşımlı alternatif bir çözümde ise internet üzerinden sunulan bir hizmete web tarayıcı aracılığıyla abone olmak. Yani bu yöntemle yeni bir program alıp bunun kurulumunu gerçekleştirmiyoruz. Bunun yerine hizmetin sunulduğunu internet adresine erişip burada kullanıcı adı ve parolamızla oturum açtıktan sonra web tarayıcı üzerinden işlemlerimizi yapabiliyoruz. Bunun karşılığında da servis sağlayıcıya aylık ya da yıllık belirli bir ücret ödemesi yapıyoruz veya hizmet içerisinde barındırdığı reklamlar sayesinde ücretsiz olarak da sunulabiliyor. Bu konuda verilebiliecek güzel örneklerden bir tanesi Google docs olabilir sanıyorum...

Görüldüğü gibi SaaS ile ihtiyaç duyduğumuz programı kullanmak için yüksek maliyetli program lisanslarının satın alınması, makinelere kurumu, versiyon geçişleri ile yaşanabiliecek problemler, yeni donanım ihtiyaçları ve süper makinelere harcanan maliyetler ortadan kalkmaktadır. Sadece servis sağlayıcıya ödenecek abonelik ücretleri ve internet erişimi olan makinelerle çözüme ulaşılmaktadır.
Özetle avantajlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
 
Kurumsal Son Kullanıcı
Sunucu maliyetleri azalır İnternetin olduğu her noktadan uygulamaya erişim mümkündür.
Bakım, güncelleme ve uygulama geliştirme maliyetleri azalır. Verilerin yedeklenmesi ile ilgili sıkıntı hissedilmez.
Lisans maliyetleri ortadan kalkar. Kullanıcılar arasında kolaylıkla veri paylaşımının mümkün olması.
Kullanılan süre(aylık/yıllık) karşılığı ücret ödemesi.
Güvenlik maliyetleri sıfırlanır.

Küçük ölçekli firmalar için çok avantajlı olarak görülmekle birlikte daha büyük firmalar için farklı sorular ortaya çıkmakta. Bunları da aşağıda toparladık:

· Şirketiniz yüzlerce başka şirketin kullanımı için tasarlanmış bir yazılıma güven duyabilir mi? (Schwab Technology)

· Kullanıcı ihtiyaçlarına göre konfigüre edilebilir programlar olsa bile, kodun kendisi herkes için aynıdır ve her müşteri için özelleştirilme gibi bir durum sözkonusu değildir. Bir müşterinin taleplerine göre yapılan geliştirmeler tüm müşteriler için de anında geçerli olur. Yani, bizzat yazılımın kendisi üzerine kurulu olan rekabet avantajını ya da farklılaştırmayı unutabilirsiniz. (Gartner Araştırma)

· Eğer bir SaaS uygulaması sadece bir saat süreliğine bile kullanılır durumda olmazsa, bu ciddi bir iş karışıklığına yol açar. Bunu yapabilecek servis sağlayıcıların olmadığını söylemiyorum. Fakat eğer biz onu kendi güvenilirlik ve kontrol seviyemizde yaparsak neye sahip olduğumuzu da biliriz.(Texas Instruments)

Kaynaklar:

Ali Sercan YILMAZ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UML ve Modelleme – Bölüm 4 (Class (Sınıf) Diyagramları)

Bir önceki makalemizde UML modellemede kullanılan ilk diyagram olan Use Case diyagramını incelemiştik. Bu makalemizde nesne tabanlı programlamada kullanılan sınıflar ve sınıfların arasındaki ilişkileri modelleyebileceğimiz diyagramlar olan Class(Sınıf) diyagramlarını inceleyeceğiz. UML’de sınıflar, nesne tabanlı programlama mantığı ile tasarlanmıştır. Sınıf diyagramının amacı bir model içerisinde sınıfların tasvir edilmesidir. Nesne tabanlı uygulamada, sınıfların kendi özellikleri (üye değişkenler), işlevleri (üye fonksiyonlar) ve diğer sınıflarla ilişkileri bulunmaktadır. UML’de sınıf diyagramlarının genel gösterimi aşağıdaki gibidir. Şekil 1. Class Diyagram Şekil1’de görüldüğü üzere bir dikdörtgeni 3 parçaya bölüyoruz. En üst bölüm sınıf adını, orta kısım özellik listesini (üye değişkenler) ve en son kısım, işlev listesini (üye fonksiyonlar) göstermektedir. Çoğu diyagramlarda alt iki bölüm çıkarılır. Genelde tüm özellik ve işlevler gösterilmemektedir. Ama...

UML ve Modelleme – Bölüm 3 (Use Case Diyagramlar)

Önceki iki makalemizde ( 1 , 2 ) UML’e genel olarak değinip ve modellemede kullanacağımız dokuz diyagram hakkında bilgiler vermiştik. Bu makalemizde Use Case diyagramından detaylı bahsedeceğiz. Öncelikle, genel Use case diyagramının tanımını hatırlayalım. “Bir kullanıcı ve bir sistem arasındaki etkileşimi anlatan senaryo topluluğudur.” Ivar Jacobson Senaryo tanımı için der ki: “Aktörle sistem arasında gerçekleştirilen, sonucunda aktöre farkedilir getirisi/ faydası oluşan etkileşimli diyalogdur. ” UML Use Case Diyagramları  sistemin işlevselliğini açıklamak amacıyla kullanılır. Sistemin birbirinden ayrı özelliklerinin detaylarını göstermekten ziyade, Use Case Diyagramlar, tüm mevcut işlevselliği göstermek için kullanılabilir. Buradaki en önemli noktalardan biri,   Use Case Diyagramlar temelde sequence diyagram ve akış diyagramlarından farklıdır. Use Case diyagramlar dört ana elemandan oluşmaktadır. Aktörler , Sistem (Proje kapsamını belirtir) , Use Caseler ...

Material Design Nedir?

Material Design nedir, ne işe yarar, işimizi nasıl kolaylaştıracak? Şekil 1 - Material Design UI Örneği Material Design, Google tarafından geliştirilen bir tasarım dilidir. 2014’te I/O konferansında Android 5.0 Lollipop ile beraber duyurulmuştur. Temel olarak, kullanıcılara daha kararlı bir arayüz sağlayabilmeyi amaçlıyor. Yeni gelen bu tasarım standartları ile Android uygulamalarındaki uyuşmazlık, tutarsızlık, dokümantasyon eksikliği gibi konulara bir çözüm getirilmiş oldu. Böylece kullanıcılar, daha tahmin edilebilir bir ortamda oldukları için uygulamalar arası geçişlerde zorlanmayacak,  bir uygulamanın nasıl çalıştığını daha çabuk kavrayabilecek ve daha kolay alışabilecekler. Özellikle farklı ekran boyutlarında uygulama geliştirenlerin yaşadıkları problemleri ortadan kaldıracak ve farklı ekran boyutlarını uyumlu hale getiren akıllı arayüz geliştiricilerinin işini bir hayli kolaylaştıracak. Şekil 2 - Işık ve Gölgelendirme Çalışmaları Materi...