Ana içeriğe atla

Evden Çalışmak – HomeOffice Working

Evden çalışmayı istemeyen el kaldırsın? Şöyle ayaklarını uzatıp, kucağına notebook’u alıp, arada abur cubur atıştırıp, istediğin zaman dışarıya çıkıp vs. çalışmak nasıl olur? Güzel olur ancak bu mantıkla, bu çalışma sisteminin ömrü çok da “kısa” olur. Çünkü evden çalışmak, hayal edilenin tam aksine, çok önemli bir disiplin gerektirir. Öncelikle her meslek bu çalışma tarzına maalesef uygun değil. Baştan bu şansı kaybetmiş olabilirsiniz. Ayrıca mesleğiniz uygun olsa bile çalıştığınız şirketin iş süreçleri de evden çalışma modelini desteklemelidir.

Özellikle Amerika ve Avrupa’da çok yaygın olan evden çalışma sistemini uygulayan şirketlerin sayısı Türkiye’de de gitgide artıyor. Haberleşme ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle (internet, bant genişliği, uzak bağlantı teknolojileri, online collabration sistemleri vb.), çağrı merkezleri dahil, bilişim ve hizmet sektöründe çalışanların evden çalışmaları kolaylaşmıştır.


Şirketlerin de sıcak bakmaya başladığı bu sistemin getirilerine bir göz atalım:

- Şirket giderleri azalır. Su, elektrik, ulaşım, servis, çay, kahve, temizlik maliyetleri azalır. Önemli ölçüde tasarruf sağlanmış olur.

- Çalışan verimliliği artar. Yaptığı işi daha iyi göstermek zorunda hisseden çalışanlar, iş yerinde oturarak yaptıklarından daha çok iş yapma eğilimine girerler ki bu da normaldir. Ne de olsa “alan memnun satan memnun” (Win-win modeli mi deseydik :) ) Çalışanlar, iş yerindekinden çok daha uzun süre konsantre olup çalışabilirler. Fakat konsantrasyon için çalışma ortamının ve psikolojik açıdan kişinin mutlaka hazır olması gerekmektedir. Nelere ihtiyaç var; özel bir çalışma odası ve masası, azami/asgari çalışma süresi ve başlangıç zamanlaması, “şu an işteyim diyebilme” psikolojisi, yakın çevrenin bu sistemle ilgili ciddi olarak bilgilendirmesi vb.

- Şirket açısından önemli bir imkandır. Çalışanlar açısından maaş kadar öncelikli bir imkan haline gelmiştir.
 
Bu sistemin sağlıklı çalışabilmesi için belirli zaman aralıklarında mutlaka ofiste veya dışarıda buluşmak, değerlendirme/toplantı yapmak (Örn: haftada bir gün) ve o zaman dilimindeki mesaiyi hep beraber takım olarak tamamlamak mantıklı olabilir, ne de olsa hepimiz birer sosyal varlığız ve birbirimizle yüz yüze iletişime ihtiyacımız var.

Deniz KILINÇ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UML ve Modelleme – Bölüm 4 (Class (Sınıf) Diyagramları)

Bir önceki makalemizde UML modellemede kullanılan ilk diyagram olan Use Case diyagramını incelemiştik. Bu makalemizde nesne tabanlı programlamada kullanılan sınıflar ve sınıfların arasındaki ilişkileri modelleyebileceğimiz diyagramlar olan Class(Sınıf) diyagramlarını inceleyeceğiz. UML’de sınıflar, nesne tabanlı programlama mantığı ile tasarlanmıştır. Sınıf diyagramının amacı bir model içerisinde sınıfların tasvir edilmesidir. Nesne tabanlı uygulamada, sınıfların kendi özellikleri (üye değişkenler), işlevleri (üye fonksiyonlar) ve diğer sınıflarla ilişkileri bulunmaktadır. UML’de sınıf diyagramlarının genel gösterimi aşağıdaki gibidir. Şekil 1. Class Diyagram Şekil1’de görüldüğü üzere bir dikdörtgeni 3 parçaya bölüyoruz. En üst bölüm sınıf adını, orta kısım özellik listesini (üye değişkenler) ve en son kısım, işlev listesini (üye fonksiyonlar) göstermektedir. Çoğu diyagramlarda alt iki bölüm çıkarılır. Genelde tüm özellik ve işlevler gösterilmemektedir. Ama

Yazılım Maliyet Tahmineleme Tecrübeleri

Yazılım mühendisliğinde maliyet hesabı her zaman problem olmuştur. "Bu iş kaç Adam/Gün tutar?" sorusuyla sıkça karşılaşıyoruz. Adam/gün veya Adam/ay ölçütleri bir kaynağın/kişinin belirtilen zaman dilimindeki iş gücü anlamına gelir. Tabi bu noktada yine kafa karışıklıkları başlar. 6 A/G'lik bir işi hızlandıralım diye 2 kişi ile yapmaya çalışsak ve kaynak/kod, modül, altyapı, insan vb. her bir şeyi bir kenara bıraksak, matematiksel basit formülle 6/2=3 A/G'de biter? Gerçek hayat böyle değil, öncelikle bunu anlamamız lazım. Hep şu örnek verilir; "Aynı bebeği 2 kadın birlikte daha kısa sürede doğurur mu?" Eğer bunun cevabı "Evet" ise (veya bir gün böyle bir durum ortaya çıkarsa), yazımı değiştirmem gerekecek:) Mevzu gerçekten derin...Maliyet hesabı; bulunduğunuz firmanın yazılım süreçlerini hangi methodlarla uyguladığına, ilgili işin o dönemdeki aciliyetine, (şirket yönetiminin baskısına:)) vb. bir çok duruma bağlı olabilir. Örneğin; bizim firmada e

UML ve Modelleme – Bölüm 3 (Use Case Diyagramlar)

Önceki iki makalemizde ( 1 , 2 ) UML’e genel olarak değinip ve modellemede kullanacağımız dokuz diyagram hakkında bilgiler vermiştik. Bu makalemizde Use Case diyagramından detaylı bahsedeceğiz. Öncelikle, genel Use case diyagramının tanımını hatırlayalım. “Bir kullanıcı ve bir sistem arasındaki etkileşimi anlatan senaryo topluluğudur.” Ivar Jacobson Senaryo tanımı için der ki: “Aktörle sistem arasında gerçekleştirilen, sonucunda aktöre farkedilir getirisi/ faydası oluşan etkileşimli diyalogdur. ” UML Use Case Diyagramları  sistemin işlevselliğini açıklamak amacıyla kullanılır. Sistemin birbirinden ayrı özelliklerinin detaylarını göstermekten ziyade, Use Case Diyagramlar, tüm mevcut işlevselliği göstermek için kullanılabilir. Buradaki en önemli noktalardan biri,   Use Case Diyagramlar temelde sequence diyagram ve akış diyagramlarından farklıdır. Use Case diyagramlar dört ana elemandan oluşmaktadır. Aktörler , Sistem (Proje kapsamını belirtir) , Use Caseler ve bunlar ara