Ana içeriğe atla

Evden Verimli Çalışmanın Yolları

Koronavirüs salgını nedeni ile devlet ve şirketler yaşantımızı etkileyen çeşitli önlemler almaya başladı. Sosyal izolasyon, okulların kapanması gibi tedbirlerin yanı sıra dünyada birçok şirket evden çalışma düzenine geçiş yapmaya devam ediyor. 
Twitter, Google, Microsoft, Amazon gibi küresel ölçekli firmalar ile evden çalışma düzenine geçecek çalışan sayısının milyonlara ulaşması bekleniyor. Farklı sektörden firmalar toplantılarını uzaktan bağlantı teknolojileri ile planlamaya başlarken birçok çalışan yeni çalışma düzeniyle karşı karşıya. Bu durum ile verimli çalışmanın sürdürülebilir olması ülkelerin geleceği ve ekonomi için büyük önem arz edecek.
Univera ve Univis çalışanları olarak biz de 18 Mart itibari ile evden çalışma düzenine geçtik. Şu an içinde çalışma sistemimize dönüşümlü olarak devam ediyoruz. Evden çalışma düzeninde verimliliğimizi korumamızı sağlayacak önerilerimizi paylaşmak istiyoruz.

1-Pijamalardan Kurtulalım

Bazı insanlar gün boyunca pijamayla dolaşmayı sevdiği için evden çalışmak ister. Fakat sabah bir duş alıp kıyafetlerimizi değiştirmek ruh halimizi güçlendireceği gibi psikolojik olarak da bizi işe hazırlar.

Özellikle evden video konferans için bağlanmak gerektiğinde iyi giyinmiş olmak faydalı olacaktır. Çalışma enerjisine kavuşmak için uyku ve dinlenme moduna yönlendirecek pijamalardan kurtulup zinde hissettirecek kıyafetler giymeliyiz.


2-Güçlü bir Kahvaltı Yapalım

Ofis ortamında birçoğumuz kahvaltımızı gevrek, poğaça gibi besinlerle geçiştiriyoruz hazır evdeyken bunu değiştirebiliriz. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz gereken bugünlerde güne güçlü bir kahvaltı ile başlamalıyız. 

3-Çalışma Ortamımızı Oluşturalım

Tıpkı ofiste olduğu gibi  evde de kendimize rahat bir çalışma alanı yaratmalıyız. Bu alanın özel bir oda olmasına gerek yok dikkat etmemiz gereken dikkatimizi dağıtacak unsurlardan uzak bir alan olması. Oluşturacağımız alan bize çalışma isteği aşılamalı ve işe odaklanmamızı sağlamalı. Kalabalık bir masa çalışmamızı zorlaştırabilir, bu nedenle ihtiyacımız olanı masamızda bulundurmalı gereksiz eşyaları uzaklaştırmalıyız.

4-Yapılacaklar Listemizi Hazırlayalım

Görevimize başlamadan önce yapılacaklar listesi için 10 dakikamızı ayırmalı çalışma saatlerimizi bu listeye göre düzenlemeliyiz. Gün içinde listeye farklı görevler eklenebilir. Önem sırasına göre listemizi tekrar gözden geçirip günün sonunda görünür başarılar elde etmemiz verimliliğimizi arttıracaktır.

5-Verimli Molalar Verelim

Mola zamanlarımızı verimli geçirmeliyiz. Her zamankinden daha fazla evde vakit geçirdiğimiz bu dönemde molarımızı balkonda ya da pencere önünde nefes egzersizi yaparak, hareket ederek geçirmemiz faydalı olacaktır.  Molalarımızı zamanlayabildiğiniz sürece hem etkili çalışabilir hem de zihnimizi ferahlatabiliriz.

6-İş Arkadaşlarımız, Yöneticilerimiz ile İletişim Kuralım

Birçoğumuz evde çalışırken yalnızız. Ofis ortamının gürültüsü veya işimizi bölecek etkenlerden uzağız. Ofiste çalışırken iş arkadaşlarımızla etkileşim halindeyiz ama evde çalışırken gün boyu kimseyle konuşmama ihtimali vardır ve bu insanda izolasyon hissi yaratır. Bunun için mesajlaşma veya e-posta gönderme yerine telefonu alıp konuşmayı tercih etmeliyiz. Gün boyu tek başına çalışırken konuşmanın olumlu etkisi olacak, kişiyi canlandırıp daha verimli kılacaktır. Evden çalışmaya yönelen bizim gibi şirketler bunun için tedbir olarak her gün video konferans yapma yoluna gidiyor. İş için olduğu gibi sosyal bağlantıları kaybetmemek açısından da bu yararlı bir yöntem olabilir.

7-20/20/20 Kuralını Unutmayalım

Uzun süre boyunca dijital ekranlara bakmak göz sağlığımız için uygun değil. Yapay ışık nedeni ile etkilenen göz kaslarımızı korumak adına 20/20/20 kuralını unutmamalıyız. 20 dakika boyunca bilgisayar ekranına baktıktan sonra 20 saniye boyunca 20 metre uzaklıktaki başka bir yere bakmamız gerekiyor. Bu alışkanlık göz yorgunluğuna engel olurken göz kaslarımızın gevşemesine yardımcı oluyor. 

8-Kanepenin Cazibesine Kapılmayalım

Kanepe, yatak bunlar çok rahat, kesinlikle :) Fakat verimli bir çalışma ortamı yaratmak istiyorsak bunlar en iyi seçenekler değil. Yatay bir pozisyonda çalışmaya çalışmak kaslarımızda uyuşma ve rahatsızlığa yol açacaktır. Bu nedenle mümkünse ofis sandalyesi veya rahat edebileceğiniz bir sandalyede çalışmalıyız. 

9-Evdeki Malzemeler ile Rahatlık

Ofis sadalyesi kullanma imkanı olmasa da evdeki basit malzemeler ile sağlıklı bir oturma alanı yaratabiliriz. Kalça altına yerleştirilecek sert bir yastık veya sıkıca sarılmış bir havlu yüksek bir oturma pozisyonu sağlayarak omurgada oluşacak sorunları engelleyebiliriz. Ayakların altına yükselti eklemek uylukların yere daha paralel olmasını sağlar bu şekilde omurgadaki stresi ve ağrıları azaltabiliriz.


10-Bakışları Ekran Hizasında Tutalım

İş yoğunluğu arasında kendimizi bilgisayara doğru bükülmüş bir şekilde bulabiliyoruz. Kısa süreli çalışmalarda etkisini hissettirmese de uzun süre boyunca ergonomik olmayan bir ortamda çalışmak boyun ve omuzlarda ciddi ağrılara sebep olabilir. Bunu engellemenin en basit yollarından biri ekranımız ile göz hizamızın aynı olması. Mümkünse harici monitör, klavye ve fare kullanmak. Daha hızlı bir çözüm ise dizüstü bilgisayarınızı yüksekte tutmak için bir ayaklık kullanmak veya altına kitap/kutu yerleştirmek. 

Bu adımları siz de kendi çalışma düzeniniz üzerinde uygulayabilirsiniz. Umarız ki en kısa sürede bu dönemi en az hasar ile atlatır, sağlık dolu günlerimize kavuşuruz.

Univera&Univis İnsan Kaynakları Departmanı





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UML ve Modelleme – Bölüm 4 (Class (Sınıf) Diyagramları)

Bir önceki makalemizde UML modellemede kullanılan ilk diyagram olan Use Case diyagramını incelemiştik. Bu makalemizde nesne tabanlı programlamada kullanılan sınıflar ve sınıfların arasındaki ilişkileri modelleyebileceğimiz diyagramlar olan Class(Sınıf) diyagramlarını inceleyeceğiz. UML’de sınıflar, nesne tabanlı programlama mantığı ile tasarlanmıştır. Sınıf diyagramının amacı bir model içerisinde sınıfların tasvir edilmesidir. Nesne tabanlı uygulamada, sınıfların kendi özellikleri (üye değişkenler), işlevleri (üye fonksiyonlar) ve diğer sınıflarla ilişkileri bulunmaktadır. UML’de sınıf diyagramlarının genel gösterimi aşağıdaki gibidir. Şekil 1. Class Diyagram Şekil1’de görüldüğü üzere bir dikdörtgeni 3 parçaya bölüyoruz. En üst bölüm sınıf adını, orta kısım özellik listesini (üye değişkenler) ve en son kısım, işlev listesini (üye fonksiyonlar) göstermektedir. Çoğu diyagramlarda alt iki bölüm çıkarılır. Genelde tüm özellik ve işlevler gösterilmemektedir. Ama...

UML ve Modelleme – Bölüm 3 (Use Case Diyagramlar)

Önceki iki makalemizde ( 1 , 2 ) UML’e genel olarak değinip ve modellemede kullanacağımız dokuz diyagram hakkında bilgiler vermiştik. Bu makalemizde Use Case diyagramından detaylı bahsedeceğiz. Öncelikle, genel Use case diyagramının tanımını hatırlayalım. “Bir kullanıcı ve bir sistem arasındaki etkileşimi anlatan senaryo topluluğudur.” Ivar Jacobson Senaryo tanımı için der ki: “Aktörle sistem arasında gerçekleştirilen, sonucunda aktöre farkedilir getirisi/ faydası oluşan etkileşimli diyalogdur. ” UML Use Case Diyagramları  sistemin işlevselliğini açıklamak amacıyla kullanılır. Sistemin birbirinden ayrı özelliklerinin detaylarını göstermekten ziyade, Use Case Diyagramlar, tüm mevcut işlevselliği göstermek için kullanılabilir. Buradaki en önemli noktalardan biri,   Use Case Diyagramlar temelde sequence diyagram ve akış diyagramlarından farklıdır. Use Case diyagramlar dört ana elemandan oluşmaktadır. Aktörler , Sistem (Proje kapsamını belirtir) , Use Caseler ...

Material Design Nedir?

Material Design nedir, ne işe yarar, işimizi nasıl kolaylaştıracak? Şekil 1 - Material Design UI Örneği Material Design, Google tarafından geliştirilen bir tasarım dilidir. 2014’te I/O konferansında Android 5.0 Lollipop ile beraber duyurulmuştur. Temel olarak, kullanıcılara daha kararlı bir arayüz sağlayabilmeyi amaçlıyor. Yeni gelen bu tasarım standartları ile Android uygulamalarındaki uyuşmazlık, tutarsızlık, dokümantasyon eksikliği gibi konulara bir çözüm getirilmiş oldu. Böylece kullanıcılar, daha tahmin edilebilir bir ortamda oldukları için uygulamalar arası geçişlerde zorlanmayacak,  bir uygulamanın nasıl çalıştığını daha çabuk kavrayabilecek ve daha kolay alışabilecekler. Özellikle farklı ekran boyutlarında uygulama geliştirenlerin yaşadıkları problemleri ortadan kaldıracak ve farklı ekran boyutlarını uyumlu hale getiren akıllı arayüz geliştiricilerinin işini bir hayli kolaylaştıracak. Şekil 2 - Işık ve Gölgelendirme Çalışmaları Materi...