Ana içeriğe atla

Örgütsel Sessizlik Çok Gürültülüdür


Günümüzde artık birçok organizasyon çok uluslu ve çok kültürlü ortamlarda faaliyet göstermekte.
Bu nedenle çalışanların birbirinden farklı görüş ve önerilere sahip olması kaçınılmaz. Önemli olan, bu farklılıkları zenginliğe dönüştürerek katma değer yaratmaktır. Çalışanların örgütsel kararlara katılması, yaratıcı fikirler sunması şirketler tarafından istenen bir durumken örgütsel sessizlik ne yazık ki bunun önüne geçebilmekte. 

Örgütsel sessizlik tanım olarak bakıldığında, çalışanların belirli konu ve sorunları bildikleri halde sessiz kalmaları ve yöneticilerini bilgilendirmemeleri anlamına gelir. Modern organizasyonlar, çalışanlarını kararlara katılma,
yetkilendirme, güçlendirme gibi konularda teşvik etmesine rağmen yapılan araştırmalar, çalışanların kendilerine güvendikleri halde düşüncelerini açıklamada tereddüt ettiklerini, açıkça konuşmayı riskli
bir durum olarak gördüklerini ortaya koymaktadır. Sessiz kalınan konuların başında ise meslektaşların bilgi, beceri ve yetenek açısından yetersizlikleri, işyerindeki iş süreçlerinde aksama ve hatalar, ücretlerle ilgili endişeler, hemfikir olunmayan iş süreçleri, görevi kötüye kullanma, işe gelmeme,yalan, hırsızlık gibi etik olmayan konular hakkında sessiz kalındığı görülmektedir. 

Çalışanların sessiz kalmasının nedenleri arasında örgütten dışlanma korkusu, yöneticisi tarafından fikirlerinin reddedileceği düşüncesi, ilişkilerin bozulacağı veya değişen bir şeyin
olmayacağı gibi düşünceler geliyor. Bunun önüne geçilebilmesi için organizasyonların iletişim kanallarının açık olması, şeffaf bir yapının bulunması, bilgi akışının sürekli ve doğru olması, yöneticilerin önyargılı davranmaması ve yeni fikir,görüş ve eleştirilere açık olmaları gerekiyor.

İrem Bilen Doğan
Univera İnsan Kaynakları Uzmanı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

UML ve Modelleme – Bölüm 4 (Class (Sınıf) Diyagramları)

Bir önceki makalemizde UML modellemede kullanılan ilk diyagram olan Use Case diyagramını incelemiştik. Bu makalemizde nesne tabanlı programlamada kullanılan sınıflar ve sınıfların arasındaki ilişkileri modelleyebileceğimiz diyagramlar olan Class(Sınıf) diyagramlarını inceleyeceğiz. UML’de sınıflar, nesne tabanlı programlama mantığı ile tasarlanmıştır. Sınıf diyagramının amacı bir model içerisinde sınıfların tasvir edilmesidir. Nesne tabanlı uygulamada, sınıfların kendi özellikleri (üye değişkenler), işlevleri (üye fonksiyonlar) ve diğer sınıflarla ilişkileri bulunmaktadır. UML’de sınıf diyagramlarının genel gösterimi aşağıdaki gibidir. Şekil 1. Class Diyagram Şekil1’de görüldüğü üzere bir dikdörtgeni 3 parçaya bölüyoruz. En üst bölüm sınıf adını, orta kısım özellik listesini (üye değişkenler) ve en son kısım, işlev listesini (üye fonksiyonlar) göstermektedir. Çoğu diyagramlarda alt iki bölüm çıkarılır. Genelde tüm özellik ve işlevler gösterilmemektedir. Ama...

UML ve Modelleme – Bölüm 3 (Use Case Diyagramlar)

Önceki iki makalemizde ( 1 , 2 ) UML’e genel olarak değinip ve modellemede kullanacağımız dokuz diyagram hakkında bilgiler vermiştik. Bu makalemizde Use Case diyagramından detaylı bahsedeceğiz. Öncelikle, genel Use case diyagramının tanımını hatırlayalım. “Bir kullanıcı ve bir sistem arasındaki etkileşimi anlatan senaryo topluluğudur.” Ivar Jacobson Senaryo tanımı için der ki: “Aktörle sistem arasında gerçekleştirilen, sonucunda aktöre farkedilir getirisi/ faydası oluşan etkileşimli diyalogdur. ” UML Use Case Diyagramları  sistemin işlevselliğini açıklamak amacıyla kullanılır. Sistemin birbirinden ayrı özelliklerinin detaylarını göstermekten ziyade, Use Case Diyagramlar, tüm mevcut işlevselliği göstermek için kullanılabilir. Buradaki en önemli noktalardan biri,   Use Case Diyagramlar temelde sequence diyagram ve akış diyagramlarından farklıdır. Use Case diyagramlar dört ana elemandan oluşmaktadır. Aktörler , Sistem (Proje kapsamını belirtir) , Use Caseler ...

Material Design Nedir?

Material Design nedir, ne işe yarar, işimizi nasıl kolaylaştıracak? Şekil 1 - Material Design UI Örneği Material Design, Google tarafından geliştirilen bir tasarım dilidir. 2014’te I/O konferansında Android 5.0 Lollipop ile beraber duyurulmuştur. Temel olarak, kullanıcılara daha kararlı bir arayüz sağlayabilmeyi amaçlıyor. Yeni gelen bu tasarım standartları ile Android uygulamalarındaki uyuşmazlık, tutarsızlık, dokümantasyon eksikliği gibi konulara bir çözüm getirilmiş oldu. Böylece kullanıcılar, daha tahmin edilebilir bir ortamda oldukları için uygulamalar arası geçişlerde zorlanmayacak,  bir uygulamanın nasıl çalıştığını daha çabuk kavrayabilecek ve daha kolay alışabilecekler. Özellikle farklı ekran boyutlarında uygulama geliştirenlerin yaşadıkları problemleri ortadan kaldıracak ve farklı ekran boyutlarını uyumlu hale getiren akıllı arayüz geliştiricilerinin işini bir hayli kolaylaştıracak. Şekil 2 - Işık ve Gölgelendirme Çalışmaları Materi...