Ana içeriğe atla

İşyerinde Sosyal Ağlara Bağlanmak ya da Bağlanamamak?

Ofiste çalışırken Facebook’ta kişisel iletinizi güncelleyebiliyor musunuz? Ya da Tweet atıyor musunuz?

İşyerindeyken sosyal ağ platformlarına bağlanabiliyorsanız eğer gerçekten azınlıktasınız demektir. Reed.co.uk sitesinin İngiltere’de yapmış olduğu araştırmasına göre İngilizlerin sadece üçte biri mesai saatleri içerisinde sosyal ağ platformlarına bağlanabilirken, %60’ı da Facebook ve Twitterın iş yerlerinde yasaklanması gerektiği görüşünde olduklarını belirtiyor.

İngiltere’de yapılan araştırmaya göre;
Sosyal ağ platformlarını İngilizlerin %33’ü ofis de çalışırken kullanabilirken %67’si de kullanamıyor.
Çalışma saatlerindeyken ofislerinde sosyal ağ platformlarını kullanabilenlerin %27’si finans, %33’ü mühendislik, %43’ü IT ve %44’ü de pazarlama departmanlarında çalışmakta. Bu oranlardan çıkarmış olduğum yoruma göre sosyal medya gücünü pazarlama departmanlarında gün geçtikçe daha da yükseltecek olması…

finans mühendislik sosyal medya pazarlama departmanları

Genel olarak kullanılan popüler sosyal ağ sitelerinin zirvesinde %45’lik bir oranla Facebook bulunuyor ve Facebook’u en çok kullanan yine pazarlama departmanlarında çalışanlar oluyor. Facebook’u takiben ikinci sırada, LinkedIn sitesi göze çarpıyor. LinkedIn’i en çok kullananlar hem IT hem de pazarlama departmanı çalışanları… Popülerlik sırasını takiben sırasıyla üçüncü ve dördüncü , Youtube ile Twitter olurken %3’lük bir payla bloglar en az takip edilen sosyal ağ platformu oluyor.


Facebook LinkedIn Youtube Twitter Blogs 
Araştırmaya katılanların bazıları iş yerlerinde sosyal paylaşım sitelerini zaman kaybı olarak nitelendiriyor ve yüz yüze iletişimin tek gerçek iletişim olduğunu da ekliyor. Tam tersi olarak da motive edilmiş çalışanların sosyal ağları, iş verimliliklerini arttırmak için kullandıkları da ayrı bir görüş olarak vurgulanmakta…
Sosyal ağlara bağlanabilirlik açısından şirket politikaları incelendiğinde ise şirketlerin %28’i sosyal ağ platformlarını tamamen yasaklarken, %32’sin de ne yasaklama ne de bu konuda herhangi bir politika izlendiği görülüyor. %40’lık bir oranla da en büyük pay şirketlerin sosyal ağlara sınırlı erişimle izin veriyor olması.

sosyal ağlarda şirket politikaları

Peki, şirketlerde sosyal ağ sitelerine erişebilen kişiler bu siteleri ne kadar sıklıkla ve ne için kullanıyor?
Araştırma yapılanların %62’si günde bir ya da iki kez, %24’ü günde üç ya da beş kez ve %5’i de on ya da daha fazla sayıda sosyal ağlara bağlanıyor. Sosyal ağlara bağlananların %64’ü mobil telefondan bağlanırken de %36’sı da iş bilgisayarlarından bağlanmayı tercih ediyor.

Reed.co.uk’nin İngiltere’de yapmış olduğu araştırmaya göre İngilizler iki görüşte ayrılık yaşıyor;

1- İş yerlerinde sosyal ağlara erişimi olan çalışanlar daha mutlu ve üretken oluyor.
2- Sosyal ağlara erişimi yasaklamada şirketler haklı.

Tabii ki de bu tür görüşlerin ardı arkasının kesilmeyeceği su götürmez bir gerçek. Her açıdan bakılmaya çalışıldığında şirketlerin sosyal ağları kısıtlama ya da tamamen engelleme politikalarında haklı sebepleri varken, çalışanların da sosyal ağlarda araştırma yapıp iletişim kurmak istemesi bir o kadar temel ihtiyaç halini alıyor günümüzde…

Şahsi görüşümü belirtmem gerekir ise sosyal ağlara erişim ne kadar engellenmeye ya da kısıtlanmaya çalışılsa da bir yolunu bulup yine de bağlanabilme hakkımı saklı tutuyorum… dersem de pek inanmayın :)

Kaynak: http://www.reed.co.uk/cms/start/articles/socialnetworking

Çiğdem TANKER | Eğitim ve Dokümantasyon Uzmanı | Blog Yöneticisi

Yorumlar

  1. smartphone'a transfer oldunuz galiba?

    YanıtlaSil
  2. gün içinde yoğn iş temposu dahilinde kısa molalar verip çay içerken bir video izlemenin ya da ruh halini yansıtan bir iki tweet atmanın insanların performanslarına katkı sağladığını bir IT raporlamasında işverenime sunmuştum. Ana makinamız vasıtası ile iş yerini ağının kullanımını denetlediğimde facebook'ta vakit geçiren arkadaşlarımın çoğunun fotoğraflar altına yorum yazdığını ve bir süre sonra işlerini unutup daldıklarını hatırlıyorum.

    iş yeri ağlarında sosyal medya araçlarını kısıtlamak yerine insanların bunları kullanmasını desteklemek gerektiğini savunuyorum ama erişimine izin vereceğimiz ağların çeşidini ve yapısını analiz ederek personelin orada haddinden fazla zaman geçirmesinin önüne de geçmemiz gerektiğine inanıyorum.

    YanıtlaSil
  3. Bugün askeriyede blogspotun yasaklandığını görünce yıkıldım. Sonra özellikle girdiğim çok spesifik Tech., Pazarlama (webrazzi, ugurozmen gibi) sitelerinin de yasaklandığını gördüm. Sanırım takip ediliyorum :) Yasaklattırmak isteyen bana gelsin, hallederim :)

    YanıtlaSil
  4. Isyerleri Google`i yasaklayamiycaklari icin Google+ ve Google Pages kullaniminin daha avntajli olacagini dusunuyorum :). Gmail yasaklanamaz, yasaklanmamali :) .

    YanıtlaSil
  5. şirketin web adresini bile yasaklamışlar bugün..

    YanıtlaSil
  6. hesap makinesinden yazıyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

UML ve Modelleme – Bölüm 4 (Class (Sınıf) Diyagramları)

Bir önceki makalemizde UML modellemede kullanılan ilk diyagram olan Use Case diyagramını incelemiştik. Bu makalemizde nesne tabanlı programlamada kullanılan sınıflar ve sınıfların arasındaki ilişkileri modelleyebileceğimiz diyagramlar olan Class(Sınıf) diyagramlarını inceleyeceğiz. UML’de sınıflar, nesne tabanlı programlama mantığı ile tasarlanmıştır. Sınıf diyagramının amacı bir model içerisinde sınıfların tasvir edilmesidir. Nesne tabanlı uygulamada, sınıfların kendi özellikleri (üye değişkenler), işlevleri (üye fonksiyonlar) ve diğer sınıflarla ilişkileri bulunmaktadır. UML’de sınıf diyagramlarının genel gösterimi aşağıdaki gibidir. Şekil 1. Class Diyagram Şekil1’de görüldüğü üzere bir dikdörtgeni 3 parçaya bölüyoruz. En üst bölüm sınıf adını, orta kısım özellik listesini (üye değişkenler) ve en son kısım, işlev listesini (üye fonksiyonlar) göstermektedir. Çoğu diyagramlarda alt iki bölüm çıkarılır. Genelde tüm özellik ve işlevler gösterilmemektedir. Ama

Yazılım Maliyet Tahmineleme Tecrübeleri

Yazılım mühendisliğinde maliyet hesabı her zaman problem olmuştur. "Bu iş kaç Adam/Gün tutar?" sorusuyla sıkça karşılaşıyoruz. Adam/gün veya Adam/ay ölçütleri bir kaynağın/kişinin belirtilen zaman dilimindeki iş gücü anlamına gelir. Tabi bu noktada yine kafa karışıklıkları başlar. 6 A/G'lik bir işi hızlandıralım diye 2 kişi ile yapmaya çalışsak ve kaynak/kod, modül, altyapı, insan vb. her bir şeyi bir kenara bıraksak, matematiksel basit formülle 6/2=3 A/G'de biter? Gerçek hayat böyle değil, öncelikle bunu anlamamız lazım. Hep şu örnek verilir; "Aynı bebeği 2 kadın birlikte daha kısa sürede doğurur mu?" Eğer bunun cevabı "Evet" ise (veya bir gün böyle bir durum ortaya çıkarsa), yazımı değiştirmem gerekecek:) Mevzu gerçekten derin...Maliyet hesabı; bulunduğunuz firmanın yazılım süreçlerini hangi methodlarla uyguladığına, ilgili işin o dönemdeki aciliyetine, (şirket yönetiminin baskısına:)) vb. bir çok duruma bağlı olabilir. Örneğin; bizim firmada e

UML ve Modelleme – Bölüm 3 (Use Case Diyagramlar)

Önceki iki makalemizde ( 1 , 2 ) UML’e genel olarak değinip ve modellemede kullanacağımız dokuz diyagram hakkında bilgiler vermiştik. Bu makalemizde Use Case diyagramından detaylı bahsedeceğiz. Öncelikle, genel Use case diyagramının tanımını hatırlayalım. “Bir kullanıcı ve bir sistem arasındaki etkileşimi anlatan senaryo topluluğudur.” Ivar Jacobson Senaryo tanımı için der ki: “Aktörle sistem arasında gerçekleştirilen, sonucunda aktöre farkedilir getirisi/ faydası oluşan etkileşimli diyalogdur. ” UML Use Case Diyagramları  sistemin işlevselliğini açıklamak amacıyla kullanılır. Sistemin birbirinden ayrı özelliklerinin detaylarını göstermekten ziyade, Use Case Diyagramlar, tüm mevcut işlevselliği göstermek için kullanılabilir. Buradaki en önemli noktalardan biri,   Use Case Diyagramlar temelde sequence diyagram ve akış diyagramlarından farklıdır. Use Case diyagramlar dört ana elemandan oluşmaktadır. Aktörler , Sistem (Proje kapsamını belirtir) , Use Caseler ve bunlar ara