Giderek artan çevre problemleri ile dengesi bozulan doğa bizlerin ve gelecek nesillerin hayatlarını olumsuz etkiliyor/etkileyecek. Bunu önlemek adına bireysel olarak alabilceğimiz önlemler olduğu gibi birçok şirket bugün çevre bilinci kazanmış durumda. Bu duyarlılık ile çalışma ortamında ve iş süreçlerinde düzenlemeler yapılıyor. Bu çalışmalar günümüzde yeni bir kavram ortaya çıkardı. “Yeşil Organizasyon”. Yeşil Organizasyonlar, çevresel sorumluluk duygusu ile faaliyette bulunan örgütleri ifade eder. Faaliyetlerinde; su, hava ve toprakla ilgili çevresel zararları ve bunların yanı sıra atık, gürültü ve eko-sistemi dikkate alan ve çevreye zarar verebilecek atıkları minimize etmeyi amaçlayan örgüt anlamına geliyor.
Yeşil organizasyonların hedefi; işletme amaçlarında, fonksiyonlarında, organizasyon yapısında ve üretim süreçlerinde çevreyi ön plana alacak şekilde faaliyetlerini düzenlenmek. Bunu da ISO
14000 Çevre Yönetim Sistemi Standartları ile belgeliyorlar. Binaların inşasından başlayarak tüm faaliyetlerin çevreye en az zarar verecek şekilde kurgulanıyor. Binaların tarım alanları yerine verimsiz araziler üzerine kurulması, ofislerin doğal ışıktan en iyi şekilde yararlanacak şekilde düzenlenmesi, tasarruflu ampuller, tasarruflu musluklar ve akıllı sistemler kullanarak enerji tasarrufu yapılması örgütlerin bu doğrultuda uyguladıkları yöntemlerdir.
Yeşil organizasyonların yaptığı işler de elbette ki yeşil olur. “Yeşil İşler”; hammadde ve enerji tüketimini azaltmak, gaz emisyonları, atık ve kirliliği minimize etmek, ekosistemin korunması ve geri dönüşümün yapılması olarak da tanımlanabilir. Çevre kalitesini koruyan tarım, imalat, araştırma-geliştirme, yönetim ve hizmet faaliyetlerini içerir. Bu sektörlerde çalışanlar ise “Yeşil Yakalılar” olarak tanımlanmaktadır.
Yeşil yakalıların yoğun olduğu sektörler arasında öncelikle yenilenebilir enerji, organik tarım, yalıtım sektörleri sayılabilir. Çevre mühendisleri, çevre danışmanları, ekolojik mimarlar, çevre avukatları, çevre eğitmenleri, çevre koruma ve eko-teknoloji alanında çalışanlar bu işin uzmanlarıdır.
Yeşil Organizasyon ve Yeşil İş olur da bu kavramları bir araya getiren Yeşil İnsan Kaynakları olmaz mı? “Yeşil İnsan Kaynakları”, şirket personelinde çevre duyarlılığı yaratmak, onların şirket kaynaklarını daha tasarruflu kullanmalarını sağlamak, personelin çevre ile ilgili projelere katılımı, ofis ve çevrenin doğaya uygun ve doğaya zarar vermeyecek şekilde düzenlenmesine destek olan bölüm olarak tanımlanıyor. Sosyal sorumluluk projelerinde yer alan, yeşil bir geçmişe sahip olan adayların bu özelliklerini şirkete de yansıtacağı düşünülüyor. Bu nedenle günümüzde artık çalışanların da bu bilince sahip olması bekleniyor. Birçok firmada İnsan kaynakları yöneticileri, bu bilinci oluşturmak ve duyarlılığı arttırmak için çeşitli dönemlerde eğitimler düzenlerken geri dönüştürülebilir atıklarla ilgili çalışmalarla yeşil örgütlere destek oluyorlar.
Çevreye duyarlı iş süreçleri yaratmak sadece kurum içinde değil operasyonel anlamda da desteklenebilir. Ofis içi duyarlılığı saha ekiplerine de taşıyarak yeşil organizasyon yapısını güçlendirmek mümkün. Sahadan Veri Toplama ve Mobil Ekip Yönetimi çözümümüz Quest saha ekiplerinin kağıt kullanımını sıfırlar, optimum rota düzeni yaratarak fazla yakıt kullanımını engeller. Çevre duyarlılığınızı güçlendirip saha süreçlerinizi geliştirecek Quest'i keşfetmek için
tıklayınız.
İrem Bilen Doğan
Univera İnsan Kaynakları Uzmanı
Yorumlar
Yorum Gönder